top of page

MARKANIN KULLANILMAMASI SEBEBİYLE İPTALİ

  • gunelcolak
  • 8 Eki
  • 3 dakikada okunur

1. MARKA TESCİLİ VE KULLANIMI


Bilindiği üzere Türk Patent ve Marka Kurumuna yapılacak marka başvurusu ile birlikte marka koruması sağlanmaktadır. Bu başvuru neticesinde marka mutlak ve nispi ret nedenleri yönünden incelenmekte, yayın süresini tamamladığında ve herhangi bir ret sebebi bulunmaması halinde tescil edilmektedir. Tüm bu işlemler sonucunda tescil edilen marka, başvuru tarihinden itibaren 10 yıl süre boyunca tescilli biçimde korunmakta olup, bu süre yenileme yapılarak sınırsız şekilde uzatılabilmektedir. Ancak bu husus yanında sınai mülkiyet hakkı niteliğindeki marka hakkının korunması çerçevesinde marka sahibinin markayı “kullanma” sorumluluğu bulunmaktadır. Zira uygulamada yedekleme veya ticari gelir elde amaçlı çok sayıda başvuru ile karşılaşılmakta olup bu başvurular tescil edilmekte ancak ticaret hayatında hiçbir şekilde kullanılmadan atıl vaziyette beklemektedir. Bu durum marka tescil kütüğünün sebepsiz yere işgal edilmesine neden olmakta, kimi kullanıcıların marka tescili almasına engel olabilmektedir. İşte bu durumun önüne geçilmesi ve markanın asli fonksiyonu olan işletmenin mal ve hizmetlerinin diğer işletmelerden ayırt edilebilmesini sağlama görevini yerine getirmesi adına SMK ile birlikte markanın kullanılması yükümlülüğü getirilmiştir. SMK m. 9 hükmü ile getirilen düzenleme gereğince tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markaların iptaline karar verilebilmektedir.



2. MARKANIN KULLANILMAMASI NEDENİYLE İPTALİ


Markanın kullanılmaması sebebiyle iptaline ilişkin yakın tarihte meydana gelecek önemli bir değişikliğin belirtilmesi gerekmektedir. SMK m.26 hükmünde kanunun yürürlüğe girdiği tarihte yedi yıl sonra olarak belirtilen süre neticesinde 10 Ocak 2024 tarihi sonrasında kullanmama sebebiyle markanın iptaline mahkemeler yerine Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından yapılacak idari inceleme neticesinde karar verilecektir. Belirtilen tarihe kadar oluşacak uyuşmazlıklar ise elbette mahkemeler tarafından sonuçlandırılmaya devam edecektir.


Marka kullanma zorunluluğu ve SMK m.9 kapsamında kullanılmayan markaların iptali — Türk Patent ve Marka Kurumu tescil süreci görseli (2025)

Kullanmama sebebiyle iptal kararı verilebilmesi için öncelikle kullanmama kavramından ne anlaşılması gerektiğinin belirtilmesi yerinde olacaktır. SMK m.9/2 hükmüne göre “markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması ve markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarında kullanılması” kullanma olarak kabul edilmektedir. Dolayısıyla markanın tescil edildiği biçim dışında ayırt edici karakterinde değişiklik yapılmadan kullanılması halinde de kullanımın bulunduğu kabul edilmektedir.


Bunun yanında kanunun ciddi kullanım talep ettiği de görülmektedir. Belirtilen ciddi kullanımın her olayın özelliklerine göre değişiklik gösterse de, genel anlamda ilgili markanın tescilli olduğu mal veya hizmet sektöründe pazar payı yaratmaya ya da mevcut pazar payını korumada yeterli bir kullanım olup olmadığı değerlendirilmeli ve mal veya hizmetin niteliğine göre yeterli kullanım miktarı belirlenmelidir. Zira bazı mallar yönünden az sayıda kullanım yeterli olabilecekken, kimi seri üretim malları yönünden çok sayıda kullanım “ciddi” kullanım anlamı taşıyabilecektir.


SMK. 9 hükmünde sayılan kullanım halleri sınırlayıcı nitelikte değildir. Bu haller yanında markanın gazete ilanlarında yer alması, gazete dergi veya TV gibi alanlarda reklam faaliyetine konu olması, promosyonlarının yapılması, halkla ilişkilerde kullanılması, marka ile ihalelere girilmesi, faturalarda işletme adından farklı şekilde marka örneği ile kullanılması gibi haller de kullanımın ispatı yönünden delil niteliği taşımaktadır. Markanın kullanılmama sebebiyle iptaline yönelik uyuşmazlıklarda ispat yükü, davayı açan taraftan ziyade tescilli marka hakkı sahibine yükletilmektedir. Zira kullanımın tescil olunan tüm mal veya hizmetler yönünden gerçekleştiğinin ispatı marka hakkı sahibinin sorumluluğundadır. Bu konuda delil serbestisi geçerli olup, marka sahibi kullanımlarını her türlü delil ile ispat edebilmektedir. Uygulamada genellikle davacı tarafın kullanmama iddiası üzerine mahkeme, davalı tarafa delillerini ibraz etmesi adına belirli bir süre vermektedir. Eğer davalı taraf yeterli delil ibraz etmiş ise mahkeme bu halde delillerin ciddi ve pazar payı yaratacak biçimde olup olmadığını araştırmakta ve genellikle davalının ticari defterleri ve faturaları üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırarak sonuca varmaktadır. Burada tekrar altı çizilmesi gereken nokta sunulacak delillerin tescil olunan tüm mal ve hizmetleri kapsayacak biçimde olması zorunluluğudur. Zira bir kısım mal veya hizmete ilişkin ispat yükü sağlanması halinde mahkeme tarafından yaptırılacak inceleme sonucunda ispat yükü sağlanamayan kısım yönünden iptal kararı verilebilmekte, bu halde markanın kısmi iptali ile karşı karşıya kalınabilmektedir.


29 Ekim Mahallesi, 7601 Sokak, Şelale Evleri Sitesi Menemen/ İzmir

+90 539 852 30 94

tüm hakları saklıdır.

LOGO - YATAY.png
bottom of page