top of page

YOKSULLUK NAFAKASI VE ŞARTLARI

  • gunelcolak
  • 8 Eki
  • 3 dakikada okunur

1. YOKSULLUK NAFAKASI NEDİR?


Yoksulluk nafakası, son değişiklikten sonra toplumda süresiz nafaka olarak da bilinen ve boşanma sonucu yoksulluğa düşecek eşe diğer tarafça ödenen bir tür nafakadır. Yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için tedbir nafakasından farklı olarak talep gerekir, çekişmeli boşanma davalarında yoksulluk nafakasına kendiliğinden karar verilemez. Hakim tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çalışma durumları, mal varlıkları, gelirleri, sigorta kayıtları v hesap dökümleri, tarafların kusurluluk oranları göz önüne alınarak yoksulluk nafakasına karar verir veya talebi reddeder.


2. YOKSULLUK NAFAKASINA HANGİ HALLERDE HÜKMEDİLİR?


Yoksulluk nafakası Türk Medeni Kanunu'nun 175. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili madde "boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek taraf, kusuru daha ağır olmamak koşuluyla geçimi için diğer taraftan malî gücü oranında süresiz olarak nafaka isteyebilir. Nafaka yükümlüsünün kusuru aranmaz." hükmünü havidir.


Kanun maddesinden de anlaşılabileceği üzere, yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için, nafaka talebinde bulunan kişi: boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmalı ve nafaka talebinde bulunan kişinin kusuru diğer tarafın kusurundan daha ağır olmamalıdır.


Nafakanın devam etmesi için yoksulluğun devam etmesi şart koşulmuştur. Boşanma ile birlikte gerçekten yoksulluğa düşmeyecek, mesleki becerisi veya kendi malvarlığı ile kendisini idame ettirebilecek taraf, yoksulluk nafakası talebinde bulunamayacaktır. Ancak yoksulluk nafakası talebinde bulunabilmek için tarafın yoksulluğa düşmesinin yanında diğer şartları da sağlamış olması gerekir örneğin boşanma davasında daha fazla kusurlu olan taraf yoksulluk nafakası isteminde bulunamayacaktır. Ayrıca nafaka ödeyecek tarafın mali gücünün olması da yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için bir şarttır.


Kanun maddesinde bahsedilen yoksulluğa düşme kavramının kanunda tam olarak bir nitelendirmesi olmasa da Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun yerleşmiş içtihatlarında; yeme, giyinme, barınma, sağlık, ulaşım, kültür, eğitim gibi bireyin maddi varlığını geliştirmek için zorunlu ve gerekli görülen harcamaları karşılayacak düzeyde geliri olmayanların yoksul olarak kabul edilmesi gerektiğini değerlendirmiştir.


3. YOKSULLUK NAFAKASI KALDIRILABİLİR Mİ?


Yoksulluk nafakası boşanma ile birlikte yoksulluğa düşen tarafa süresiz olarak tanınan bir haktır. Kanun'un lafzında süresiz yazması yoksulluk nafakasının boşanmadan itibaren ölüme kadar verileceği anlamı taşımamaktadır. Kanunda yoksulluk nafakası bir zorunluluk olarak düzenlenmemiştir. Hakimler takdir yetkileri kapsamında somut olayın koşullarına göre yoksulluk nafakasının süresini ve miktarını belirlerler. Bu süre ve miktarın belirlenmesinde tarafların evliliğinin süresi, müşterek çocukları, meslekleri, eğitim durumları, taraflardan birinin evlilik nedeniyle işten ayrılmış olup olmadığı gibi hususlar dikkate alınır. Bazı istisnai durumların varlığı halinde, hükmedilen yoksulluk nafakası kaldırılabilir. Bu sebepler Türk Medeni Kanunu'nun 176. Maddesinin 3. Fıkrasında belirtilmiş olup nafaka alacaklısının yeniden evlenmesi, nafaka alacaklısının ölümü, nafaka borçlusunun ölümü, nafaka alacaklısının resmi nikah olmasa dahi fiilen evliymiş gibi yaşadığının tespit edilmesi, nafaka alacaklısının yoksulluk durumunun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının haysiyetsiz hayat sürmesi gibi haller bunlara örnektir.


Boşanma sonrası yoksulluk nafakası davası — nafaka hakkı, TMK 175 ve 2025 güncel düzenlemeleri hakkında bilgilendirme görseli

4. YOKSULLUK NAFAKASI SADECE KADINA MI VERİLİR?


Toplumda yerleşmiş olan genel kanının aksine yoksulluk nafakası sadece kadına tanınan bir hak değildir. Türk Medeni Kanunu çerçevesinde açıkça belirtildiği üzere yoksulluk nafakas boşanma sonucunda yoksulluğa düşecek olan tarafa belirli şartların sağlanması koşuluyla tanınan bir nafaka türüdür. Uygulamada yoksulluk nafakasının genellikle kadına verilmesinin sebebi, diğer taraf istemiyle kadınların evlilikle beraber işi bırakması, evlilik nedeniyle lise veya dengi okullar veyahut üniversite eğitiminin yarıda bırakılmak zorunda kalınması, Türk toplum yapısı dolayısıyla eşit pozisyondaki çalışanlardan erkek olana daha fazla maaş verilmesi, erken yaşta evlendirmelerle kadınların eğitime erişim hakları engellenmesi gibi sebeplerden boşanma davalarında boşanmadan dolayı yoksulluğa düşen tarafın çoğunlukla kadın olması nedeniyle yoksulluk nafakası çoğu zaman kadına verilir. Tekrar etmekte fayda var ki kanun maddesinden açıkça anlaşılacağı üzere yoksulluk nafakası talep edebilmek için cinsiyetin bir önemi yoktur. Kanunda gerekli şartlar sağlandığı takdirde her iki taraf da yoksulluk nafakası talebinde bulunabilir.


5. ÇALIŞAN EŞ NAFAKA TALEP EDEBİLİR Mİ?


Yoksulluk nafakası talebinde bulunan tarafın düzenli ve sigortalı bir işte çalışıyor olması, tek başına nafaka talebinde bulunamayacağı anlamına gelmez. Nafaka talebinde bulunan tarafın gelirlerinin tarafı yoksulluktan kurtaracak düzeyde olup olmadığı önem taşır. Nitekim Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2017/5265 E. 2018/3602 K. Sayılı kararında "kadının asgari ücretli olarak çalıştığı ancak gelirinin kadını yoksulluktan kurtaracak düzeyde olmadığı bu nedenle de kadın yararına yoksulluk nafakası verilmesinin uygun olduğu" şeklinde kurduğu hüküm ile asgari ücretli çalışmanın yoksulluk nafakası bağlanmasına engel olmayacağı hükmolunmuştur.


6. YOKSULLUK NAFAKASININ ÖDENMEMESİ HALİNDE NAFAKA ALACAKLISININ HAKLARI NELERDİR?


İcra İflas Kanunu 344. maddesi "Nafakaya ilişkin kararların gereğini yerine getirmeyen borçlunun, alacaklının şikâyeti üzerine, üç aya kadar tazyik hapsine karar verilir. Hapsin tatbikine başlandıktan sonra kararın gereği yerine getirilirse, borçlu tahliye edilir. Borçlunun, nafakanın kaldırılması veya azaltılması talebiyle dava açmış olması halinde, ileri sürdüğü sebepler göz önünde bulundurularak, tazyik hapsinin uygulanması bu davanın sonuna bırakılabilir." hükmünü havidir.


Böylelikle İcra İflas Kanunu'na göre, mahkeme kararı ile hükme bağlanmış olan yoksulluk nafakasının ödenmemesi halinde, ilamlı icra takibi başlatılabilir. Tahsilat yapılamazsa, nafaka alacaklısı şikayet yoluyla, 3 aya kadar ödenmeyen nafaka tutarı nedeniyle nafaka yükümlüsünün tazyik hapsine başvurabilir. Tazyik hapsi, 90 gün süreyle ve her üç aylık güncel ödenmemiş nafaka borcu için tekrar talep edilebilir.


Bu yazı bilgilendirme amaçlı olup hukuki tavsiye niteliğinde değildir. Bireysel durumlarınız için avukata danışmanız önerilir.


29 Ekim Mahallesi, 7601 Sokak, Şelale Evleri Sitesi Menemen/ İzmir

+90 539 852 30 94

tüm hakları saklıdır.

LOGO - YATAY.png
bottom of page